Söyleşi

Aslı Karaarslan Özcan

1994-2000 yılları arasında İstanbul Teknik Üniversitesi’nde Çift Anadal Programı ile Mimarlık ve Şehir ve Bölge Planlama bölümlerini tamamladı. Üniversite döneminde Prof. Oruç Çakmaklı’nın desteği ile yaptığı çalışmalar kariyer yaşamına yön verdi. Üniversite eğitiminin ardından 2000 yılında babası Yücel Karaarslan ile Aslı Mimarlık’ı kurdu ve yirmi yıl süresince Genel Müdür olarak 300’ün üzerinde ulusal ve uluslararası projeye imza attı. Aslı Karaarslan Özcan, çalışmalarına Aslı Mimarlık’ta devam etmektedir.

www.aslimimarlik.com.tr


Projeleriniz için öncelikli olarak tercih ettiğiniz, bağ kurduğunuz özel markalar var mı? Ne gibi kriterler firmalar ve markalar ile bağ kurmanızı sağlar?

Malzeme üreticilerini ve tedarikçi firmaları “malzeme müellifi” kimliğinde görüyoruz. Proje sürecinde yapının mimari kurgusunu oluştururken; statik, mekanik, elektrik, altyapı, akustik, peyzaj ve geoteknik gibi mühendislik ve tasarım konularında uzmanlığı olan proje müellifleri ile çalışıyoruz. Yapıda malzeme seçimi de, bu müelliflik konuları gibi ayrı değerlendirdiğimiz bir uzmanlık konusu. Yaklaşımımız bu yönde olduğu için çalıştığımız malzeme üreticilerinin ve tedarikçilerinin müellif sorumluluğu taşıyarak müelliflik seviyesinde bir hizmet sağlamasını bekliyoruz.

Proje sürecinin başından sonuna kadar mimarın yanında olan, süreç içinde gerekli toplantılara katılarak uzman görüşleri ile katkıda bulunan, inovasyon yönü güçlü ve ekolojik dengenin sağlanması yönünde mimarın yanında olan, bakış açısını sınırlandırmayıp mimarın yaptığı tasarımlara uygun yeni ürünler sunmak yönünde gelişim gösteren firmaları tercih ediyoruz.

Farklı ülkelerde büyük ölçekli projeler üretiyoruz. Bu nedenle markanın bilinirliği, uluslararası standartlara uygun üretim yapması, yurt dışında temsil yeteneği ve proje ürettiğimiz ülkelerdeki fiziksel varlığı da bizim için önemli olan kriterler. Yurt dışı projelerimizde prensip olarak Türk üretimi malzemeler kullanma önceliğimiz var. Bu malzemeleri kullanırken pek çok uluslararası firma ile rekabet etmek gerekliliği doğuyor. Bu noktada teknik rekabet önceliği olmakla birlikte projeye özel imalat yapabiliyor olmak bizler ve müşterilerimiz açısından malzemeyi öne geçiren en önemli değerlerden bir tanesi.

Seçtiğimiz malzemeler, dolayısı ile üreticiler, müşterimiz tarafından mimar referansı olarak değerlendiriliyor. Malzemenin marka değeri ve kalitesi ile inşaat sürecinde üreticiler ve tedarikçiler tarafından verilen hizmetin kalitesi müşterimiz tarafından bir anlamda bizim kalitemiz ile örtüşür görülüyor. Bu sebeple malzeme seçimlerimizi titizlikle yapıyoruz ve aynı hassasiyeti gösteren firmalar ile çalışmaya özen gösteriyoruz.

Çoğunlukla satışı yapıp faturalandırdıkları noktada markalar için satış süreci tamamlanıyor. Mimarlık ofisi olarak bu satış sürecini daha farklı tanımlıyoruz. Satış öncesi verilen hizmet, ürünün zamanında ulaşımı, şantiye sürecinde müşterimize gerekli teknik desteğin sağlanması ve uygulama tamamlandıktan sonra kontrolünün sağlanması bizim için satış sürecinin tanımıdır. Müşterilerimizin özellikle dikkat ettiği kriter; şantiye sürecinde doğru desteğin sağlanması konusu. Bu noktada ürünün kalitesini ve marka değerini taşıyacak nitelikte uygulanıp uygulanmadığının kontrolünün uygulama sonrası bizzat üretici ya da tedarikçi tarafından yapılıyor olması bence marka değerini gösteren en önemli kriterlerden biri. Bu bakış açısında olan markalar satışlarını sürekli hale getirebiliyorlar, bizler de markayı her projemizde kullanıyoruz.

Sinpaş Finans Şehir (Altkat Architectural Photography)

Projelerinizde kullanacağınız ürünler için karar verme süreci ofisinizde nasıl işliyor?

Aslı Mimarlık olarak her hafta bir saatlik çalıştaylarımız oluyor. Bu çalıştaylarda sektörümüzde yer alan ulusal ve uluslararası markaları ofisimizde kabul ediyor ve ürünlerini bize tanıtmalarını istiyoruz. Bu yöntemle bir havuz oluşturduk. Havuzumuzda pek çok malzeme grubu altında topladığımız markalar var. Ofis çalıştay ekibimizin içinde görev alan Ar-Ge grubumuz yeni ürünleri araştırıyor ve malzeme havuzumuzun güncel kalmasını sağlıyor. Projelerimizde kullanacağımız ürünleri seçerken oluşturduğumuz marka havuzundan faydalanıyoruz.

Ürettiğimiz projelerin tamamına yakını hayata geçen projeler. Bu nedenle malzeme seçimlerini yaparken; ülke iklim koşullarına uyumluluk, ülke-müşteri teknik standartlarına uyumluluk, fonksiyon uyumluluğu ve kullanıcı beğenisine uygunluk kriterlerinin tümünü sağlayan malzemeleri seçmeye özen gösteriyoruz. Seçimlerimizi yaparken izlediğimiz süreçler malzemenin niteliğine göre farklılık gösteriyor. Kullanıcının doğrudan temaslı olmadığı yapısal ürünleri seçerken yürüttüğümüz süreç ile kullanıcının temas ettiği malzemelerin seçimlerini yaparken yürütülen süreç birbirinden farklı.

Yapısal ürünleri seçerken teknik özelliklerini, marka gücünü ve hizmet kalitesini araştırarak malzemeleri belirleriz. Belirlediğimiz malzemelerin numunelerini ofisimize tedarik eder ve uygulama videolarını izleriz. Gereken durumlarda uygulama yapılan bir şantiyede ürünü uygulanırken görüp değerlendirmemiz gerekir. Teknik donanımı yüksek olan malzemelerde şantiyede bölgesel bir uygulama yapılmasını isteriz. Bu noktada gerekli olan testleri bu örnek uygulama üzerinden gerçekleştiririz. Projenin uygulaması, ürünü test edecek aşamaya gelmemiş ise müşterimizin farklı bir şantiyesinde ürünü test etmek için örnek uygulama yaptırdığımız zamanlar oldu. Bu sürecin ardından teknik özellikler, nakliye, montaj ve fiyat kriterlerini değerlendirerek projemiz için doğru malzemeleri seçeriz.

Kullanıcının direkt temaslı olduğu alanlarda ise malzeme seçimi yaparken öncelikle mekânsal kurgu doğrultusunda aynı mekan içerisinde bulunan tüm malzemelerin proje için kullanmayı öngördüğümüz detayda olan numunelerini hazırlatırız ve ofisimizde bir araya getiririz. Seçtiğimiz tüm malzemeler öncelikli olarak gerekli tüm teknik standartları sağlamalıdır. Bunun ardından bir arada kullanılış detayları ve görsel birliktelikleri açısından birbiri ile uyumlu olan malzemelere karar veririz. Bu noktada bitiş detayları, renk, doku, akustik gibi pek çok kriteri birlikte değerlendiririz.

Bu kriterleri sağlayan markalar arasından final seçimi yapmak gerektiğinde projeler büyük ölçekli olduğu için fiyat konusunda belirli değerdeki markaların politikaları benzerdir. Seçimdeki ayrıcalığı çoğunlukla zaman unsuru belirliyor. Teslim zamanı değiştiremeyeceğimiz tek kriter. Öngörülen zamanda yeterli miktardaki ürünü teslim edebilen markalar seçiliyor. Biz de seçim yaparken bu konuyu göz önünde bulunduruyoruz.

Çekmeköy Devlet Hastanesi

İdeal bir materyal seçim sürecini nasıl tanımlarsınız?

Hayalimizdeki malzeme seçimi ile ilgili olarak ofisimizde bazı hedeflerimiz var. İki yıl önce ofisimiz içinde bir grup “Tasarım Merkezi” oldu. Tasarım Merkezi’nde projeler üretmekle birlikte eş zamanlı olarak ürün tasarımı konusunda çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bu çalışmaların malzeme ile ilgili yansıması “projeye özel ürün geliştirme” şeklinde oluştu. Projelerimize özel olarak malzeme tasarımı yapıyoruz. Ortak alan mobilyaları, dış kapı üniteleri, kabuk sistemler gibi ürün bazlı çalışmalarımızın yanında projeye özel kaplama serileri tasarımı, duvar kağıdı serisi tasarımı, yerel motiflerin kullanıldığı farklı kaplama serileri gibi malzeme bazlı çalışmalarımız var. Bu noktada bir mimar olarak hayalim her projeye özel ürün ve malzeme tasarlanması ve üretilmesi yönünde. Tasarladığımız her proje birbirinden farklı hikayesi olan, kendine has kimliği olan yapılardan oluşuyor. Neden hepsinde benzer malzemeleri kullanalım? Bu durum bir mimar olarak bende üst düzey bir davete aynı saç, aynı kıyafet ile giden iki kişinin hissettiği duyguları uyandırıyor.

Projelerinizde imzanız olarak adlandırabileceğiniz, olmazsa olmazınız bir malzeme var mı?

Tasarım merkezimizde geliştirdiğimiz ve tasarım tescili yaptırdığımız ürünlerimiz var. Bu ürünleri her projemizde kullanmaya özen gösteriyoruz. Tasarlamayı planladığımız birçok malzeme var. Bu malzemeler bizim imza malzemelerimiz olacak. Bununla birlikte projelerimizde doğal ve doğa dostu malzemeler kullanmak bizim için önemlidir.

Referans Başakşehir Vadi (Altkat Architectural Photography)

Türkiye yapı endüstrisinde eksikliğini hissettiğiniz ürünler var mı?

Bildiğiniz gibi ülkemiz inşaat sektöründe dünyanın önde gelen firmalarına sahip. Sektörümüz dünya genelinde üretilen tüm malzemelere hakim ve büyük bir bölümü Türkiye’de de üretiliyor. Malzemelerin inovasyonu ve Ar-Ge çalışmaları açısından baktığımızda ise bunu bir süreç içinde değerlendirmemiz gerektiğini düşünüyorum.

Ülkemizdeki yapı sektörünü oluşturan müteahhit gruplar, biz mimarlar, malzeme üreticileri gibi tüm birimlerin mesleki profesyonellik ve potansiyelleri açısından mevcut olanın doğru kullanımına ve doğru uygulanmasına yönelik bir gelişimi var.

Olmayanı keşfetme, olanı mükemmelleştirme, farklı bir ürün ortaya çıkartabilme konularına markalarımızda genel bir eksiklik var. Bu süreçte mimarların malzeme üreticilerine liderlik etmesi gerektiğini düşünüyorum.

İlgili Yazılar
Söyleşi

Doğan Mete

3 Mins read
2005 yılında Haliç Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nden mezun olan Doğan Mete, eğitim hayatının hemen ardından İstanbul’da tarihi yarımada bölgesinde kendi ofisi Doğan Mete…
Söyleşi

Çağıl Akçurin

3 Mins read
Özellikle projelere getirdiği “haute couture fonksiyonellik” ve “sofistike yalınlık” ile tanınmaktadır. Tasarladığı kamu-özel iş birliği olan Beşiktaş Kahvaltıcılar Sokağı ve Mimarlar Odası…
Söyleşi

Ayşegül Güner

3 Mins read
İstanbul’da 2002 yılından beri edindiği deneyimi 2008’de AAD Architects&U.WE Design çatısı altında birleştiren Mimar Ayşegül Güner, mimarlık, iç mimarlık ve kentsel tasarım…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir